Details

Maria gözlerini hırsla diken diken etti. İşte yine Ike’nin başını belaya sokacak bir şeyler yapma zamanı gelmişti. Her seferinde randevularına zamanında gelmez, onun çılgınca tepkilerini izlemekten zevk alırdı. Ama bu sefer farklıydı, Maria Ike’ı şaşırtacak bir şeyler yapmalıydı.

Kapıyı hızla açıp içeri girdiğinde Ike’ın şaşkın bakışlarıyla karşılaştı. “Maria, yine mi geç kaldın? Bu böyle olmayacak,” dedi Ike sert bir ses tonuyla.

Maria, yüzünde o masum gülümsemesiyle, adeta bir meleğin ta kendisi gibi görünüyordu. “Üzgünüm, baba. Gerçekten affedersiniz,” dedi, gözlerini yere indirerek.

Ike, öfkesini kontrol etmeye çalışırken, içinden bir şeylerin değişmesini umdu. Sonunda kararını verdi. “Tamam, Maria. Ama geç kalmalarının bir bedeli olmalı. Bu sefer o bedeli ödeyeceksin.”

Maria’nın yüzünde bir şaşkınlık ifadesi belirdi. “Nasıl yani, baba?” diye sordu merakla.

Ike, yüzünde bir gülümsemeyle, Maria’ya yaklaştı. “Önce, bana bir iyilik yapman gerekiyor. Hadi, gel biraz yaklaş.”

Maria, merakla Ike’ın yanına yaklaştı. Küçük bir fısıltıyla, “Ne yapmamı istersin, baba?” dedi.

Ike, kısık bir sesle, “Bu sefer, senin ağzını kullanmanı istiyorum,” dedi, gözleri Maria’nın dudaklarında dolaşırken.

Maria’nın kalbi hızla atmaya başladı. İlk kez böyle bir şey yapacaktı. Ama içindeki arzu, onu yönlendiriyordu. “Tamam, baba. Sana yardımcı olabilirim,” dedi, gözlerini Ike’ın gözlerine dikerek.

Ike, Maria’nın saçlarını nazikçe geriye doğru itmeye başladı ve pantolonunun fermuarını açtı. “Hadi, başla,” dedi sert bir sesle.

Maria, ellerini titreyerek Ike’ın sertleşmiş aletini avuçladı. Dilini baştan aşağı kaydırdı ve onu ağzına aldı. Yavaşça emmeye başladı, dilini ucuyla başını okşayarak.

Ike, boğazında bir düğüm hissetti. Maria’nın ağzı onun için yasak bir meyve gibiydi. İçindeki arzu, her bir emişte daha da artıyordu. “Tamam, Maria. Yeter,” dedi, nefes nefese.

Maria, ağzını Ike’ın aletinden çekti ve yüzünde bir gülümsemeyle baktı. “Bu senin için bir ders oldu mu, baba?” diye sordu, gözlerinde biraz isyan vardı.

Ike, nefesini derin bir şekilde verdi. “Evet, Maria. Bu senin için bir ders oldu. Ama bu sadece başlangıç. Daha fazlasını yapman gerekecek,” dedi, gözlerinde bir istek beliriverdi.

Maria’nın kalbi hızla atmaya devam ediyordu. İçindeki arzu, onun kontrolünü ele geçirmişti. Artık Ike’ın isteklerini yerine getirmek için hazırdı. Özgür ruhlu ve cesur bir kadın olarak, ona her şeyi verecekti. Ve en çok istediği şey, Ike’ın onu doldurmasıydı.

Bi yorum bırak

Your email address will not be published.

1 Comment